top of page

Yaz Mevsiminde Taklit Marka Vakaları: Hukukî Dayanaklar, Resmî İstatistikler ve Proaktif Önlemler

Yaz ayları, birçok sektörde tüketici ilgisinin ve ticari hareketliliğin arttığı bir dönemdir. Bu yoğunluk, taklit ürünler açısından hem arz hem de talep tarafında risklerin yükselmesine neden olur. Özellikle moda, kozmetik, tekstil, aksesuar, oyuncak ve tatil ürünleri gibi mevsimsel taleplerin yoğunlaştığı sektörlerde taklit marka vakalarında belirgin bir artış gözlemlenir.


ree

Avrupa Komisyonu Vergilendirme ve Gümrük Birliği Genel Müdürlüğü (DG TAXUD) ile Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) tarafından hazırlanan, fikri ve sınai mülkiyet haklarının gümrüklerde ve iç piyasada korunmasına yönelik 2023 yılı raporunda* yayımlanan verilere göre:

Gümrüklerde Ele Geçirilen Sahte Ürünler: 2023 yılında AB sınırlarında ele geçirilen sahte ürün sayısında %27 azalma oldu ve toplam sahte ürün değeri 24 milyondan 17,5 milyona düşerek son on yılın en düşük seviyesine geriledi. Ayrıca, ele geçirilen ürünlerin tahmini değerinde %14’lük bir azalma yaşanarak 811 milyon Avro seviyesine indiği ifade edilmiştir.

Eşyanın Geldiği (Kaynak) Ülke: Çin’in, AB’de ele geçirilen sahte ürünlerin %56’sının kaynağı olduğu; bunu %9 ile Hong Kong ve %8 ile Türkiye’nin takip ettiği kaydedilmiştir. Türkiye’den AB’ye giden sahte ürünler arasında en çok hazır giyim eşyası öne çıkmaktadır.

Taşıma Modları: Ele geçirilen sahte ürünlerin taşındığı yöntemlerde posta ve hızlı kargo taşımasının en yaygın yöntem olduğu belirtilmiş, deniz taşımacılığının ise ürün sayısı açısından en büyük paya sahip olduğu ifade edilmiştir.

 Gümrük İşlem Türleri: Vakaların %77’sinin ithalat, %19’unun dış transit ve %1’inin yeniden ihracat süreçlerinde tespit edildiği belirtilmiştir. 

İhlal Türleri: Ele geçirilen sahte ürünlerin %84’ünün AB ticari markalarını, %7’sinin uluslararası markaları, %6’sının ulusal markaları ve %3’ten fazlasının topluluk tasarımlarını ihlal ettiği ifade edilmiştir.

İşbirliği ve Bilgi Paylaşımı: Gümrükler ve hak sahipleri arasındaki işbirliğinin önemi vurgulanmış, 2023 yılında 3.497 "Action for Action" başvurusunun yapıldığı ve gümrüklerin ihlale yönelik re’sen işlem başlatma yetkisinin bulunduğu belirtilmiştir.

Bahse konu Raporda Türkiye ile ilgili olarak,

• Türkiye’nin, AB’ye giren sahte ürünlerin kaynağı bakımından Çin ve Hong Kong’un ardından üçüncü sırada yer aldığı,• Türkiye’den giden sahte ürünlerin, sayı itibarıyla, AB'ye giren tüm sahte ürünlerin %8'ini oluşturduğu;• Türkiye’den AB’ye giden sahte ürünlerin çoğunluğunun giyim kategorisindeki ürünler olduğu,• Yakalanan ürünlerin tahmini değeri açısından Türkiye’nin Çin ve Hong Kong’un ardından %5’in üzerinde bir payla üçüncü sırada yer aldığı ifade edilmiştir.

Sahtecilik pazarının bu denli geniş olduğu ve konunun büyük önem taşıdığı bir ortamda, özellikle yaz aylarındaki kısa vadeli tüketim alışkanlıkları ile mevsimsel satış dinamikleri, sahte ürünlerin piyasada daha kolay yayılmasına zemin hazırlar.

Taklit Markaların Yaz Döneminde Artış Göstermesinin Temel Nedenleri

Turizm Hacminin ArtışıYaz aylarında ülke genelinde artan turist sayısı, özellikle kıyı şehirlerinde ve sınır kapılarında satışa sunulan ürünlerde denetim zorlukları yaratır. Bu alanlar, sokak satıcıları ve geçici pazarlar üzerinden taklit ürünlerin piyasaya sürülmesine zemin hazırlar.

Tüketici DavranışlarıYaz dönemindeki alışverişler genellikle hızlı ve plansızdır. Tüketici ürünün kalitesi veya menşei yerine görsellik, fiyat ve anlık ihtiyaçlara odaklanır. Bu durum, orijinalliğe ilişkin hassasiyetin azalmasına ve sahte ürünlerin daha kolay satılmasına neden olur.

Online Satış Kanallarının YaygınlaşmasıE-ticaretin ve sosyal medya üzerinden yapılan doğrudan satışların artması, taklit ürünlerin daha az denetlenerek piyasaya sürülmesine olanak tanır. Özellikle sahte hesaplar veya “yetkili satıcı” gibi sunulan aldatıcı profiller aracılığıyla tüketici yanıltılır.

Mevsimsel Ürün Talebi ve Hızlı Üretim ZincirleriPlaj giyimi, gözlük, çanta, oyuncak gibi sezonluk ürünlerdeki ani talep artışı, fırsatçı üreticileri harekete geçirir. Bu gruplar, popüler markaların logolarını izinsiz kullanarak düşük kaliteli ürünleri kısa sürede piyasaya sürebilir.

Marka İzleme: Fikrî Mülkiyet Korumasında Proaktif Bir Güvenlik Katmanı

Marka izleme, bir markanın sadece tescil edilmesiyle yetinilmeyip etkin biçimde korunması için yürütülen sistematik ve teknik bir gözetim faaliyetidir. Fikrî mülkiyet hukukunun temel prensiplerinden biri, hak sahibinin markasını aktif olarak koruması yükümlülüğüdür. Bu nedenle marka izleme, tescilden sonra başlayan bir "bekçilik görevi" olarak kabul edilir.

Marka İzleme Neyi Amaçlar?

  • Üçüncü kişiler tarafından yapılan aynı ya da benzer marka başvurularını erkenden tespit etmek

  • Haksız kazanç elde eden firmaların veya şahısların markayı doğrudan ya da dolaylı kullanımlarını izlemek

  • Tescilli markanın piyasada itibarını zedeleyecek faaliyetleri önceden fark etmek

  • Marka sahibine, itiraz ve iptal süreçlerini zamanında başlatma imkânı sağlamak

Bu faaliyetler yalnızca hukuki koruma sağlamaz, aynı zamanda markanın ekonomik ve itibari değerini korumaya da hizmet eder. Çünkü marka izleme olmadan ortaya çıkan ihlaller geç fark edildiğinde, geri dönüşü olmayan ticari ve itibari zararlar oluşabilir.

Hukuki Dayanak ve Uluslararası Uygulama

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, marka sahibine “itiraz etme” ve “kullanımı engelleme” hakkı verir. Ancak bu hakların kullanılabilmesi, hak sahibinin markasıyla ilgili gelişmeleri zamanında fark etmesiyle mümkündür. Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO), Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) ve birçok ulusal ofis, marka izleme hizmetini farkındalığı yüksek marka sahipleri için zorunlu bir uygulama olarak değerlendirir.

Bu nedenle marka sahiplerinin, sadece tescil işlemiyle yetinmeyip markalarının piyasadaki varlığını da düzenli olarak takip etmesi; fikri mülkiyet uzmanlarının desteğiyle haklarını zamanında kullanması, uzun vadeli koruma stratejilerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Fikri mülkiyet alanında atılacak doğru adımlar, yalnızca ihlalleri engellemekle kalmaz, markanın gelecekteki yatırım ve büyüme potansiyelini de güvence altına alır.

Yaz Dönemine Özel Marka İzleme Stratejileri

Yaz aylarında marka ihlallerinin artış göstermesi, izleme stratejilerinin de bu döneme göre özelleştirilmesini zorunlu kılar. Özellikle şu alanlarda dinamik ve yoğunlaştırılmış izleme sistemleri oluşturulmalıdır:

  • Turistik bölgelerde faaliyet gösteren küçük ölçekli üreticiler ve sokak satıcıları Sahil kentleri, festival ve panayır alanları gibi yüksek turist yoğunluklu bölgelerde marka taklitleri sıkça görülür. Sahada gizli denetimler ve iş birlikleri burada etkili olur.

  • Mevsimlik pazar yerleri ve havalimanları Mevsimlik ticaretin döndüğü bu alanlarda, kısa süreli stantlar aracılığıyla sahte ürün satışları gerçekleşebilir. Tedarikçi takibi ve fiziksel denetim desteklenmelidir.

  • Online pazar yerleri (Amazon, Trendyol, Aliexpress vb.) Yaz sezonunda kampanya dönemleri artar. Popüler ürünlerin sahte versiyonları bu platformlara hızla yüklenebilir. Otomatik arama sistemleriyle izleme yapılmalı, marka hakları ihlallerine karşı satıcı raporlama mekanizmaları aktif kullanılmalıdır.

  • Sosyal medya platformlarındaki satış hesapları Instagram ve TikTok gibi görselliğin ön planda olduğu mecralarda, sahte marka logolu ürünlerin pazarlanması yoğunlaşır. Hashtag temelli izleme, sahte yetkili satıcı profillerinin takibi ve platform iş birlikleri kritik hale gelir.

Gümrük Koruma Önlemleri: Sınırda Güvenlik Kalkanı

Gümrük koruma önlemleri, taklit ürünlerin ülkeye girmeden önce tespit edilip engellenmesini sağlar. Yaz aylarında sınır geçiş trafiği arttığı için bu mekanizmaların proaktif şekilde çalışması kritik hale gelir. Türkiye’de ve AB’de geçerli olan uygulamalar çerçevesinde:

  • Marka sahibi, markasını gümrük bilgi sistemine kayıt ettirerek riskli ürünlerin girişine karşı resmi koruma talebinde bulunabilir.

  • Gümrük görevlileri tarafından şüpheli ürünler durdurulur ve marka sahibine bilgi verilir.

  • 10 iş günü içinde hukuki işlem başlatılmadığı takdirde ürün serbest bırakılabilir, bu nedenle hızlı müdahale süreci çok önemlidir.

Ticaret Bakanlığı'nın 2025 yılı Ocak-Mayıs dönemine ait verilerine** göre, gerçekleştirilen operasyonlarda toplam 26 milyar 449 milyon TL değerinde kaçak eşya ve uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. 2025 yılı Mayıs ayında ise, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yaklaşık %140 artışla 9 milyar 903 milyon TL değerinde kaçak eşya ve uyuşturucu madde ele geçirilmiş olup, bu tutar tek ayda kaydedilen en yüksek yakalama rakamları arasında yer almaktadır.

Bu veriler, gümrüklerde yürütülen denetimlerin yoğunluğunu ve etkinliğini ortaya koymakta; aynı zamanda taklit ürünlerin piyasaya girişinin engellenmesi açısından da büyük önem taşımaktadır. Özellikle yaz aylarında artan ticari hareketlilik göz önüne alındığında, markaların gümrük bildirimlerini güncel tutmaları ve aktif denetim mekanizmalarına destek vermeleri, denetimlerin başarısını doğrudan etkileyen kritik unsurlardır.

Stratejik Öneriler

Fikrî Mülkiyet Danışmanlığı ve Entegre Hizmet AlımıTaklit ürünlerle mücadelede tek başına bireysel önlemler yetersiz kalabilir. Fikrî mülkiyet danışmanlığı alanında uzman profesyonellerle çalışmak; marka tescilinden izlemeye, hukuki süreç yönetiminden gümrük koordinasyonuna kadar tüm aşamaların entegre şekilde yürütülmesini sağlar. Böylece, hak ihlallerine karşı proaktif ve hızlı müdahale mekanizmaları oluşturulur. Danışmanlık almıyorsanız, yaz sezonundaki risklere karşı hazırlıklı olmak için mutlaka entegre hizmetlere yönelmeniz önerilir.Mevsimsel Koruma Planları OluşturunYıllık genel stratejilerin ötesinde, özellikle yaz ayları gibi talebin ve riskin arttığı dönemlere yönelik detaylı koruma planları hazırlayın. Bu planlar; risk analizi, kaynak tahsisi, denetim takvimi ve ihlal tespiti süreçlerini kapsamalıdır. Sezonsal taleplerin dinamikleri göz önüne alınarak kaynakların esnek ve etkin kullanımı sağlanır.

Gümrük Kaydı ve Marka İzleme Sistemlerinin EntegrasyonuMarka korumasının kritik noktalarından biri, ürünlerin yurt giriş-çıkışlarında taklit veya kaçak malların tespiti ve durdurulmasıdır. Gümrük kayıtlarının marka izleme sistemleriyle entegre edilmesi; şüpheli ürünlerin erken aşamada tespiti, hızlı müdahale ve süreç takibinin mümkün kılınması açısından elzemdir. Veri paylaşımı ve koordinasyonun yüksek olması, ihlal vakalarının büyümeden önüne geçilmesini sağlar.Sosyal Medya ve E-Ticaret Platformlarında Proaktif TakipDijital ortamda markanızın korunması için sahte hesap, yanıltıcı satış ilanları ve korsan içeriklerin anlık izlenmesi gerekir. Bu kapsamda, otomatik içerik tarama teknolojileri, yapay zekâ destekli görsel ve metin analiz araçları kullanılmalıdır. Şikayet ve içerik kaldırma prosedürleri önceden belirlenmiş, hızlı ve etkili şekilde uygulanmalıdır. Ayrıca, platformlarla düzenli iletişim kanalları kurulması, ihlal vakalarının tespiti ve müdahalesinde hız kazandırır.

Yetkili Denetim Ekipleri ile Fiziksel ve Gizli DenetimlerÖzellikle yazlık ve turistik bölgelerde, fiziksel satış noktalarında taklit ürünlerin yaygınlığı artar. Bu nedenle, deneyimli ve yetkili denetim ekipleri aracılığıyla düzenli ve gizli denetimler yapılmalıdır. Pazar yerleri, fuarlar, geçici satış stantları gibi yüksek riskli alanlarda ürünlerin orjinalliği teknik cihazlarla ve belgelerle doğrulanmalıdır. Bu denetimler, tespit sonrası hızlı hukuki ve idari süreç başlatılması için de kritik öneme sahiptir.

Uluslararası Marka Koruma ve Risk Yönetimiİhracat yapılan ülkelerde marka korumasının sağlanması, global tescil ve takip sistemlerinin aktif kullanılmasıyla mümkündür. Yerel fikrî mülkiyet ofisleriyle iş birliği, bölgesel marka izleme hizmetleri ve uluslararası hukuki destek alınarak, yurt dışındaki riskler minimize edilmelidir. Özellikle sınır kapılarında, limanlarda ve e-ticaret platformlarında koordineli koruma mekanizmaları kurulmalıdır.Yaz Dönemini Güvenli Geçirmek İçin Entegre Marka Koruma Yaklaşımı Şart

Yaz mevsimi, marka değeri açısından hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler barındırır. Taklit ürünlerin yaz aylarında artışı hem sahadaki gerçeklerle hem de Ticaret Bakanlığı’nın kamuya açık verileriyle doğrulanmış bir durumdur. Bu nedenle, markaların yaz sezonuna özel koruma planları oluşturması, hem gümrük hem dijital hem de saha düzeyinde aktif ve entegre bir savunma mekanizması kurması artık bir seçenek değil, gerekliliktir.


Yorumlar


bottom of page